bizim sınıf
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Deyimler Sözlüğü

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:25 pm

A-B

Abbas yolcu:Yola çıkacaklar için ya da ölmek üzere olanlar için söylenir.
Abacı kebeci:Olur olmaz kimseler,ne olduğu belirsiz kişiler.
Abanmak:Birine yük olmak,onun sırtından geçinmek.
Abayı yakmak:Birisine gönül vermek, tutulmak, aşık olmak.
Acele işe şeytan karışır:Çok hızlı yapılmak istenen işler bazen yanlış ve bozuk olur.
Acemi çaylak:Deneyimi olmayan, toy, acemi kişiler için süylenir.
Acemilik etmek:Düşüncesizce hareket etmek.
Açık bono vermek:Bir kimseye,istediği gibi davranma yetkisi vermek.
Adam olmak:İyi yetişmiş, kendisine, ailesine,çevresine ve toplumuna faydalı kişiler için söylenir.
Adama benzemek:Düzelmek, göze hoş görünmek.
Af buyurunuz:Özür dilemeyi ifade eden bir deyim.
Agop’un kazı gibi yutmak:Önüne konulan her yemeği çabuk yemek.
Ağız gevşekliği:Sır tutmamak hali.
Ağzından baklayı çıkarmak:Söylemek istediğimiz halde söyleyemediğimiz bir şeyi söyleyivermek.
Ağzıyla kuş tutmak:Ne yaparsa yapsın, ne kadar çaba gösterirse göstersin bir işe yaramaz, anlamında.
Ah edip eh işitmek:Daima feryat etmek.
Ahfeş'in keçisi gibi başını sallamak:Birisine yaranmak amacıyla herşey için kafa sallayarak onaylamak.
Ak sakaldan yok sakala gelmek: Çok yaşlanmak.
Aklı kesmek:Bir işe girişmeden, onun olabileceğine inanmak.
Al abdestini ver papuçlarımı:İyilik yapan birine, kızıldığı zaman krşılığını verip ilişkiyi kesmek.
Allah hakkı için:Doğruyu söylemesi istenen kimseye verilen söz.
Alicengiz oyunu:Hile, dalavere ve kimsenin aklına gelmeyecek kurnazlık.
Alnı açık olmak:Kimseden gizleyeceği bir suçu, utancı olmamak;tertemiz, dürüst bir insan olmak.
Altı kaval üstü şişhane:Altı üstüyle uyumlu olmayan. Beceriksizce giyinenler için söylenir.
Altından çapanoğlu çıkmak:Girişilen bir işte beklenmedik tehlike, zorluk ve sorunlarla karşılaşmak.
Altın yumurtlayan tavuğu kesmek:Çok yaray sağlayan bir şeyi, düşüncesizce, açgözlülükle elden çıkarmak.
Amma da yaptın:Olmayacak bir şey söyledin anlamında.
Amasyan'nın bardağı, biri olmazsa biri daha:yapılacak bir işte alternatiflerin çok olduğu anlamında kullanılan bir deyim.
Analar taş yesin, yarım yarım beş yesin:Kendine acındırıp başkalarının payından yararlanarak kazançlı çıkmak.
Anır eşeğim anır, adın deftere geçti:Hak etmediği halde övgü alan, bir makama gelen;önemsiz bir başarısı ya da kazancı ile övünenler için söylenir.
Arabayı düze çıkartmak:Sonunda işini kolaylaştırmak.
Arabın derdi kırmızı papuç:İşin özünü bırakıp ayrıntılar üzerinde duran, gereksiz ve abartılı isteklerde bulunanlara söylenen bir deyim.
Arkanız deniz, önünüz domuz:Bir işe başlayınca mutlaka sonlandırılmalı. Hele dönüş zarar verecekse mutlaka sona ulaşılmalı.
Aslan payı:Bir paylaşımda alınılan en yüksek payı ifade eder.
Astarı yüzünden pahalı:Gerçek değerinden fazlaya mal olmak.
Aşüftelik etmek:Hafif ve işveli davranmak.
Atma Recep din kardeşiyiz:Biz birbirimizin ne olduğunu biliriz, anlamında kullanılır.
Ateş pahası: Çok çok pahalı.Değerinin çok üstünde.
Atı alan Üsküdar'ı geçti:Fırsat elden gitti, iç içten geçti.
Avucunu yalamak:Umduğunu ele geçirememek.
Ayağını kaydırmak:Bir kimseyi işinden ya da bulunduğu mevkiden uzaklaştırmak için yapılan çeşitli hileler, oyunlar.
Ayvaz kasap hepsi bir hesap:Hepsi aynı hesaba geliyor anlamında.
Azrail olmak:Çok korkulu ve zorba olmak.
Balık baştan kokar:Başta bulunanların, yönetenlerin iyi olmadığı, bozulduğu toplumda yapılan herşey bozuk ve kötü olur.
Baba,baba değil iskele babası:Saygı duyulmayan,hayırsız baba.
Balta olmak:Karşısındakini rahatsız edercesine, zorla birşey istemek, asılmak.
Bam teline basmak:Bir insanın en çok kızdığı birşeyi yapmak ya da söylemek.
Başına feleğin tokmağı inmek:Bir felakete uğramak.
Bel bağlamak:Birisine güvenmek.
Bela aramak:Kavga sebebi yaratmak.
Ben sarhoş,yolcu sarhoş:Herkesin garip bir tutum içinde bulunduğunu anlatmak için kullanılır.
Benden sonra tufan:Benden sonra ne olursa olsun.
Benim oğlan bina okur, döner döner yine okur:Çalışmaları verimli olmayan, yerinde sayan, aynı şeyleri tekrar eden kişiler için söylenir.
Beterin beteri var:En kötü sanılandan daha kötü şeyler de vardır.
Beyni sulanmak:Bunamak.
Bıyıkları balta kesmez olmak:Güçlü olmak,kimseden korkmamak.
Bızdık:Ufak çocuk.
Binin yarısı beş yüz o da ben de yok:Düşünceli kimseleri avutmak için teselli mahiyetinde söylenir.
Bir avuç toprak olmak:Ölmek, bedenin çürüyerek toprağa karışması.
Bir çırpıda:Bir anda.
Bir çuval inciri berbat etmek:Olumlu giden bir işi yanlış bir söz ya da davranış ile bozmak.
Bir yeyip bin şükretmek:Kötü durumda olanlara bakarak kendi durumumuzun kıymetini bilmek.
Bize de mi lo lo ? :Başkalarını kandırmak için yaptığın oyunları, bana da mı yapıyorsun?
Boşlamak:İlgisiz davranmak,ilgiyi kesmek.
Boyunun ölçüsünü almak:Biri tarafından ağzının payı verilmek. Veya giriştiği bir işi başarısızlıkla sonuçlandırmak.
Bölük dur, Kandıralı sen de dur:Saf, ahmak, söyleneni hemen anlamayan kişilere yakıştırılan bir benzetme.
Bulanık suda balık avlamak:Karışıklıktan yararlanıp menfaatini kollamak.
Buyurun cenaze namazına:Kurtuluş caresi kalmayıp, tüm umudun tükendiğini anlatan bit deyim.
Burnu kokuyu iyi almak:Her şeyi önceden sezmek.
Büyüklük göstermek:Bağışlamak, affetmek.
Büyük söylemek:Övünmek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:26 pm

C-Ç

Cafer ağanın abdest suyu:Tatsız,tuzsuz.
Caka yapmak:Gösteriş yapmak.
Cana işlemek:Çok tesir etmek.
Can kalmamak:Gücü tükenmek, bitkin düşmek.
Canına okumak:Bir kimseye zarar vermek, acı çektirmek.
Can atmak:Çok istemek.
Can ciğer:Samimi.
Candan yanmış:Adamakıllı tutulmuş.
Canı burnuna gelmek:Bir işte çok eziyet ve sıkıntı çekmek.
Canını şeytana satmak:Kötü işlerle uğraşmak.
Canın sağ olsun:Bir ziyan için söylenen teselli sözü.
Ceddine okumak:Soyuna sövmek.
Ceffel kalem etmek:Hemen hüküm vermek.
Cephe almak:Düşmanca hal takınmak.
Cemaziyelevvelini bilmek:Birisinin geçmişini çok iyi bilmek. (Olumsuz anlamda)
Cıcığı çıkmak:Çok hırpalanmak.
Ciğeri beş para etmez:Değersiz kişi.
Cihan alem bilmek:Herkes tarafından bilinmek.
Cin fikirli:Çok zeki,açıkgöz.
Cumbadak dalmak:Ani olarak girmek,dalmak.
Curcuna koparmak:Gürültüyle çevreyi karıştırmak.
Curcunaya kalkmak:Kavga ve gürültü çıkarmaya kalkmak.
Çabalama kaptan ben gidemem:Boşuna çabalama anlamında.
Çaçaron:Kavgacı,şirret.
Çağı geçmek:Yaşlanmak.
Çakmaktaşı çıktı:Umulduğu gibi çıkmadı.
Çala kalem:Durmaksızın yazarak.
Çam devirmek:Kariısındakini üzecek, kıracak laf söylemek. Süylenmemesi gereken bir sözü söylemek.
Çattık belaya müstefilatün:Çapraşık, içinden çıkılması kolay olmayacağı anlaşılan bir durumla karşılaşıldığını anlatan bir deyim.
Çayı görmeden paçaları sıvamak:Sırası gelmeden bir işe başlamak, erken ümitlenmek.
Çehresi atmak:Rengi sararmak.
Çehre uzatmak:Küsmek,somurtmak.
Çek arabanı:Defol anlamında.
Çeşnisine bakmak:Lezzetine bakmak.
Çevir kazı yanmasın:Sözünü çeviren kimseler için söylenir.
Çıkmaz ayın son çarşambası:Belirsiz ve uzak zaman.
Çiğ süt emmiş olmak:Soysuz ve namussuz olmak.
Çil yavrusu gibi dağılmak:Toplu halde bulunan canlıların her bir yana dağılması.
Çileden çıkmak:Hiddetlenerek sabrın taşması.
Çizmeden yukarı çıkmak:Haddini bilmemek.
Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek:Durumuna uygun düşmeyen büyük ve olmayacak hayallere kapılmak
Çorbada tuzu bulunmak:Emeği geçmiş olmak.
Çömlek hesabı:Baştan savma hesap.
Çöpçatan çatmak:Kısmet olmak.
Çürük tahtaya basmak:Umduğunu bulamamak,aldanmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:27 pm

D-E


Dağdan gelip bağdakini kovmak:Bir yere, bir işe sonradan gelip daha önce emek harcamış olanların yerini, işini almaya çalışmak;emek verenleri küçümseyip haklarını çiğnemek.
Dağarcıkta bir şey kalmamak:her şeyi yitirmek
Dalavere:Oyun,hileli iş
Damdan düşen halden anlar:Bir sıkıntıya uğramış olanlar, daha sonra bu sıkıntıya düşenlerin halini en iyi anlayanlardır.
Davulu yarık:Sır saklamayan,önüne gelene içini döken.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir:Dışardan bakıp da bir işin iyi, güzel, kolay olduğunu düşünmek yanlış olabilir; gerçeği işin içindekiler iyi bilir.
Dekbaz:Hileci
Demir gibi olmak:Sağlam ve sıhhatte olmak.
Demokles'in kılıcı: Devamlı bir tehlikenin varlığını belirtmek için kullanılır.
Denize düşen yılana sarılır:Güç duruma düşenler, bu hallerinden kurtulmak için en olmadık yollara başvururlar.
Derdini Marko Paşa'ya anlatmak:Herkesin derdini döktüğü, hep başkalarının sorunlarını dinleyen kişi.
Devenin başı:Abartılı söz söylendiğini belirten bir deyim.
Deve yapmak:Birisini aldatarak parasını, eşyasını ele geçirmek.
Devede kulak:Kıyaslanan şeyler arasındaki orantısızlığı belli etmek için kullanılır.
Devlet kuşu:İyi talih, şans. Beklenmedik büyük kazanç.
Dırdır etmek:Yerli yersiz söylenip durmak
Dışı sizi yakar, içi de beni:Dışarıdan güzel görünen birşeyin, aslında öyle olmadığını anlatmak için kullanılan bir söz.
Dışından baktım bir yeşil türbe:Dışarıdan bakıldığında güzel, alımlı görünen; aslında öyle olmayan.
Dilinde tüy bitmek:Bir şeyin çok kez süylenmesi, tekrarlanılması ve sonunda usanmak, bıkmak.
Dikili ağacı olmamak:Malı mülkü olmamak
Dili çetrefilli olmak:Rahat ve düzgün konuşamamak
Dilini zaptetmek:Konuşmamak
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak:Daha fazla kazanmayı, dah iyisini eşde etmeyi umarken, sahip olunanların kaybedilmesi.
Dingo'nun ahırı:Bir yerdeki düzensizliği ifade etmek için kullanılır.
Dişini sökmek:Zararsız hale getirmek
Dokuz doğurmak:Korkudan ve heyecandan bitmek. Sabırsılıkla, merakla beklemek.
Dolap çevirmek:Hile ve dalevere ile iş yapmak.
Dolmaları yutmak:Kanmak,aldanmak
Dostlar alışverişte görsün:Laf olsun diye iş yapanlar için söylenir. Sadece gösteriş yapmak.
Döner taşım yok,öter kuşum yok:Hiçbir şeye sahip olmamak.
Dört dirhem bir çekirdek:Şık giyimli kimse.
Dudukuşu:Geveze.
Dut yemiş bülbüle dönmek:Çok konuşan birisinin birden bire susması, konuşmaması.
Dümen suyundan gitmek:Karşısındakinin huyuna göre davranmak.
Dünyada bakılacak surat kalmadıVery Happyünyanın durumu kötüye gidiyor.
Dünyaya kazık kakmak:Ölmemek.
Ebussuut Efendi’nin gelini:Eski moda giyinen kadın.
Eceline susamak:Tehlikeli işlere girişmek.
Edepsizliği gündeliğe takılmak:Edepsizliği alışkanlık haline getirmek.
Efendilik yapmak:Saygılı hareket etmek.
Efendizadem:Beyim anlamında bir hitap.
Eğrisi doğrusuna gelmek:Uygunsuz yapılan işin tesadüfen uyumlu bitmesi.
Ekmeği dizinde:Nankör.
Elemtere fiş kem gözlere şiş:Nazar değmesin anlamında.
El elin eşeğini türkü söyleyerek arar:Başkasının işine kendi işimiz gibi candan sarılmayız. Savsaklanır, önem verilmez.
Eli çabuk:Tez iş gören.
Eli bayraklı:Kavgacı, edepsiz, saldırgan kişi.
Elifi görse mertek sanır:Okuma yazması olmayan. Karacahil.
Eli kulağında:Bir işin olması gerçekleşmesi çok yakın.
Elinin hamuru ile erkek işine karışmak:Bilmediği, anlamadığı bir işi yapmaya kalkmak.
Emeği geçmek:Bir işin yapılmasında yardımcı olmak.
Ensesinde boza pişirmek:Çok eziyet çektirmek.
Erenlerin sağı solu belli olmaz:Çabuk öfkelenen, ne zaman neye kızacağı belli olmayan kişilere karşı dikkatli davranmak gerekir.
Ermeni gelini gibi:Daima kırıtan,süzülen kadınlar için yapılan benzetme.
Ervahlarına yuf olsun:Sövgü.
Eski çamlar bardak oldu:Şartlar değişti anlamında kullanılır.
Eski hamam eski tas:Değişen bir şey yok, her şey eskisi gibi.
Eski kulağı kesiklerden:Kurnaz, işbilir. Tecrübeli, görmüş, geçirmişlerden.
Eşek hoşaftan ne anlar:Anlayışsız,zevksiz insanlar için söylenir.
Eşeleme pislik çıkar:İşin aslını fazla araştırırsan hoş olmayan şeyler çıkabilir.
Etek belde:Kıvrak ve becerikli.
Etekleri zil çalmak:Çok sevinmek.
Ev açmak:Ayrı ev tutmak.
Eyere de gelir semere de:Bütün işlere yarar anlamında.
Ez ez de suyunu iç:Hiç yararı olmayan bir işi tenkit etmek için kullanılır.
Ezilip büzülmek:Aşırı sıkılgan davranmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:27 pm

F-G

Fahiş faize batakçı müşteri:Benzer kişilikteki insanlar birbirini kolay bulur manasında.
Faka basmak:Güç duruma düşmek.
Falcı değilim ya:Ben olacağı bilemem anlamında.
Fare düşse başı yarılır:Bir yerin yoksulluğunu anlatmak için kullanılır.
Farzı bırak sana Allah'ı göstereyim:İnsan inandıklarından ödün vermeye başlarsa, arkası kesilmez.
Farfara:Ağzında sır tutamayan kimse.
Fasulye gibi kendini nimetten saymak:Kendine olduğundan fazla değer vermek.
Feleğin çemberinden geçmiş:Tecrübeli,bilmiş.
Felek Mustafa'ya yar olmadı:Şansı gülmedi, talihi iyi gitmedi.
Felekten bir gün çalmak:Eğlenceli bir gün geçirmek
Fertiği çekmek:Kaçmak. Bir yerden savuşmak, uzaklaşmak.
Fesat kumkuması:Hep kötülük düşünen.
Fıkırdamak:Kesik kesik gülmek.
Fıldır fıldır aramak:Israrla ve telaşla aramak.
Fırın süpürgesi:Zayıf,uzun boylu kimse.
Fincancı katırlarını ürkütmek:Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak.
Fitil almak:Öfkeyle parlamak.
Fol yok yumurta yok:Herhangi bir sebep veya ilişki bulunmaması.
Forsu kırılmak:İtibar ve onuru sarsılmak.
Foyası meydana çıkmak:Önceden yapılan ve gizlenen bir kötülüğün ortaya çıkması.
Fukara babası:Fakirleri kollayan kimse.
Fütur getirmek:Umutsuzluğa ve çaresizliğe düşmek.
Gafil baş,düşmana eş:İşlerinde hazırlıksız olan insan her zaman zor duruma düşebilir.
Gagasından yakalamak:Zayıf noktasından yakalamak.
Gavur ölüsü:Oldukça ağır.
Gavurun tembeli keşiş,Müslüman’ın tembeli derviş:Kendini büsbütün ibadete verip,dünyadan elini eteğini çeken kişiler için kinaye yollu söylenir.
Gazali rana:Güzel,hoş ceylan gibi sevgili anlamında.
Geç yiğidim geç:Hak, daima güçlünün. Ezilen hep boyun büker.
Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni:Mert olmayanlara, zorbalara boyun eğme; sonunda yaşamın tehlikeye girer.
Geçmişi kandilli:Sövgü.
Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye: İş işten geçti, fırsat kaçtı. Bundan sonraki fırsatı iyi değerlendir.
Geldi kafiye, gitti Safiye:Çok kıymetli olmayan bir şeyi elde ederken, önemli bir şeyi kaybettiğinde söylenen söz.
Gelelim kurufasulyenin faydalarına:Konu ile ilgisi olmayan, saçma ve gerksiz konuşmalar.
Gemi aslanı:Gösterişli,işe yaramayan adam.
Geyik etine girmek:Erginleşmek.
Gırgır geçmek:Alay etmek, takılmak.
Gırtlağından kesmek:Yiyecek parasını kısıtlamak.
Giderayak:Gitmek üzereyken.
Girye bana hande sana:Önce karşısındakini düşünen kimsenin kullandığı bir deyim.
Giydirmek:Azarlamak.
Gök demir,yer bakır:İmkansızlıklar ve umutsuzluklar içinde bulunuşu anlatır.
Gölge etme başka ihsan istemem:İşimi bozma, bana karışma; yardımın eksik olsun.
Gömlek değiştirmek:Tutum ve görüşlerini değiştirmek
Göründü Sivas’ın bağları:Gerçekleşmesi beklenen bir şeyin ters yönde gerçekleşmesi.
Görüp göreceğin rahmet bu:Başka bir şey bekleme, güreceğin yardım ve iyilik bu kadar.
Gözdağı vermek:Korkutmak.
Gözden sürmeyi çekmek:Kimsenin haberi olmaksızın hırsızlık yapma yeteneği olması.
Göz nuru dökmek:Yapılan işte göz emeği bulunmak.
Güme gitmek:Boşa gitmek.
Güvendiği dağlara kar yağmak:Güvendiği, inandığı yerden ya da kimseden beklediği yardımı alamamak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:28 pm

H-I


Habbeyi kubbe yapmak:Önemsiz bir şeyi büyütmek.
Haber vermek:Bildirmek.
Hak getire:Yoktur anlamında.
Halep ordaysa arşın burada:Yapacağını yap anlamında sitem.
Halt etmek:Uygunsuz iş yapmak ya da harekette bulunmak.
Ham ervah:Kara ruhlu kimse.
Hangi peygambere ümmet olacağını şaşırmak:Kimin sözünü ve yolunu tutacağını,ne yapacağını şaşırmak
Hapı yutmak:İşi berbat olmak, kötü bir duruma düşmek.
Hasır altı etmek:Bir gerçeği gizlemek.
Hat çekmek:Önemsememek.
Hatun:Eski zaman beylerinin,hanımlarına olan hitabı.
Haydan gelen huya gider:Kolay ve emeksiz kazanılan şeyler o derecede çabucak elden çıkar.
Haymana öküzü:Hımbıl ve tembel kimse.
Hazır mezarın ölüsü:Hep hazıra konmak isteyen tembel kimseler için kullanılır.
Hem ağlarım hem giderim:Özellikle gelinler için söylenen bir söz.
Her gün papaz pilav yemez:Hep aynı şeyler yapılamaz.
Her işin hakkından gelmek:Her işi başarır olmak.
Her koyun kendi bacağından asılır:Kişiler öncelikle kendi yaptıklarından sorumludur.
Her tarakta bezi olmak:Her işle ilgili olmak.
Her yerde okka dört yüz dirhem:Hesap işi hile götürmez, sayıların değeri her yerde aynıdır.
Her yiğidin bir yoğurt yeyişi vardır:Bir işi herkes kendi tarzına göre yapar.
Her zaman papaz pilav yemez:Her istenilen, her zaman, istediğimiz gibi olmaz.
Hesaptan düşmek:Yok saymak.
Hır gür:Kavga.
Hiçe saymak:Hiç değer vermemek.
Hikmetinden sual olunmaz:Allah'tan gelen bir hadisenin nedeni hiç bir zaman sorulamaz.
Hindi gibi kabarmak:Övünmek,böbürlenmek.
Hokka gibi oturmak:Dikilen elbisenin tam üzerine uyması.
Hoşafın yağı kesilmek:Kızgınlık, hoşnutsuzluk ve kırgınlık belirten bir deyim.
Hoşbeş etmek:Sohbet etmek.
Hödük:Görgüsüz,anlayışsız kimse.
Hükümet sürmek:Ülkeyi yönetmek.
Hüt dağı gibi şişmek:Karnı şişmek.
Icığını cıcığını sormak:Bütün ayrıntıları öğrenmek.
Ikına sıkına:Güçlükle.
Ikınıp sıkınmak:İş yapmak için kendini zorlamak.
Ilıca ördeği:Sıcağa ve rahata düşkün.
Irağı yakın etmek:Güçlükleri ortadan kaldırmak.
Irgat gibi çalışmak:Çok çalışmak.
Irgat pazarına döndürmek:Bir yeri dağınık ve karışık hale sokmak.
Isınmak:1-Alışmak 2-Sevmek.
Isıtıp ısıtıp önüne koymak:Bir konuda ikide bir söz açmak.
Iska geçmek:Atlamak.
Iskartaya çıkmak:Eskimek.
Islak tavuk:Miskin kadın.
Islatmak:Dövmek.
Işık göstermek:Yol göstermek.
Ivır zıvır:Önemsiz şeyler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:28 pm

İ-J


İbibullah sivri külah:Yapayalnız,varlıksız olan kimse.
İbiş gibi:Alığa benzer.
İcabına bakmak:1-Gerekeni yapmak,2-Ortadan kaldırmak.
İç fırtınasına tutulmak:Morali bozulmak.
İç güveysinden hallice:Durumu şöyle böyle.
İfrit yardağı:Kötülüğe yardımcı olan.
İğne yutmuş:Çok bitkin ve sıkıntılı kişi.
İki ayağını bir papuca sokmak:Bir işin çabuk yapılması için birini sıkıştırmak, acele ettirmek.
İki cami arasında kalmıs beynamaza dönmek:Seçeneklerden hangisini seçeceğini bilmemek, şaşkınlık içinde kalmak.
İkisini bir kazana koysan kaynamazlar:Birbirine zıt insanları anlatmak için kullanılır.
İki dirhem bir çekirdek:Çok şık, pek güzel ve özenli giyinmiş.
İki yakası bir yere gelmez:Bir türlü düzene kavuşamaz.
İlk göz ağrısı:İlk sevilen.
İmamın kayığına binmek:İlmek, birisinin ölümünü anlatmak.
İmana gelmek:Merhamete gelmek.
İngiliz tabancası gibi kurulmak:Çalım satmak,kasılmak.
İnsan hali kuş misali:İnsan da kuş gibi gezer, dolaşır; zamanla nereden nereye gelir.
İpe un sermek:Gevşemek,bahane uydurup işten kaçınmak.
İp korkusunu boynuna almak:Ölümü göze almak
İpliği pazara çıkmak:Herkese rezil olmak.
İstemem yan cebime koy:Rüşvet konusunda alay yollu söylenir.
İşi sıkışık olmak:İşi çok ve külfetli olmak.
İşte böyle Mehmet Ağa:Çevreye kayıtsızlık, aldırmazlık, derin saflık durumunu anlatan bir deyim.
İşte şimdi bir kuşa benzedin:Bir şeyi düzletirken orjinalini bozmak, dha da kötü hale getirmek.
İtsiz köye dönmek:Sakinleşmek,tenhalaşmak.
İyiden iyiye:Adamakıllı.
İyi gün dostu:İyi günlerde ortaya çıkan.
İyot gibi açığa çıkmak:Kendisine görev yapacak yer kalmamak, barındığı yer elinden gitmek.
İzi belirsiz olmak:İz bırakmadan kaybolmak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:29 pm

K-L


Kabak tadı vermek:Uzadıkça ya da tekrarlandıkça bıkıp usandığımız şeyler için söylenir.
Kabasını almak:Bir yerin temizliğini üstünkörü yapmak.
Kaçın kurrası:Birinin hiçbir oyuna gelmeyecek kadar açık göz, akıllı olduğunu anlatmak için kullanılır.
Kadınlar hamamına çevirmek:Çok gürültülü bir ortam.
Kadir gecesi doğmuş:Her işi yolunda giden kimse.
Kağıt üzerinde kalması:Bir anlaşmanın resmiyette kalması,tatbik edilmemesi.
Kaleyi içinden fethetmek:Meseleyi karşı taraftan birinin yardımıyla halletmek.
Kalp ağrısı:Aşk acısı.
Kamburu çıkmak:Çok çalışmış olmak.
Kan akıtmak:Kurban kesmek.
Kan çanağı gibi:Çok kızarmış.
Kan ter içinde kalmak:Çok yorulmak.
Kapağı atmak:Gitmek,yerleşmek.
Kapısını aşındırmak:Çok gidip gelmek.
Kara gün dostu:İnsana sıkıntılı günlerinde yardım eden gerçek dost.
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu:Olağan görünen bir işin altından başka şeyler çıkabilir.
Kaşının altında gözün var dememek:Yaptığını beğenmemek,takdir etmemek.
Kazan kaldırmak:Ayaklanmak, topluca başkaldırmak.
Kazın ayağı öyle değil:İşler senin düşündüğün gibi değil.
Kedi ile harara girmek:Geçimsiz biriyle ortaklık etmek.
Kendine yontmak:Karşısındakileri düşünmeden kendi çıkarına göre davranmak.
Kelle koltukta:Ölümü ve her türlü tehlikeyi göze alarak bir işe girişmek.
Kıç atmak:Pek istemek.
Kınalar yakmak:Çok sevinmek.
Kırk yıllık kani, olur mu yani:uzun süre yerleşen bir alışkanlık kolayca ve hemen değişmez.
Kısa kes Aydın havası olsun:Bir şeyi anlatırken lafı uzatanlar için kullanılır.
Kimi kimsesi:Yakınları.
Kimseye eyvallah etmemek:Kimseye minnettar kalmamak.
Kimya gibi:Az bulunur.
Kont gibi:Yakışıklı ve şık giyinmiş.
Konya külahı giydirmek:Kurnazlık yapıp kandırmak.
Korkuluk:Gereksiz ve yararsız kimse.
Kozunu paylaşmak:İki kişi arasındaki anlaşmazlığı zor kullanarak çözmek.
Körün istediği bir göz,Allah verdi iki göz:Hayal ettiğinden daha fazlasına kavuşan kişiler için kullanılır.
Kör şeytanın işi yok:Hep aksilikle karşılaşan kişiler tarafından sitem yollu olarak kullanılır.
Kulağına kar suyu kaçmak:Kendi hakkında rahatını kaçıran bir haber almak.
Kulp takmak:Kusur, bahane bulmak.
Kurdu koyunla barıştırmak:Kötü biriyle saf birini uzlaştırmak.
Kuyruk acısı:Daha önce kötülük yapan birisine duyulan hınç ve kin.
Külçe gibi oturmak:Yorgunlukla çökmek.
Kül yutmak:Kandırılmak,oyuna gelmek.
Laçka olmak:Eskimek,işe yaramaz halde olmak.
Laf altında kalmamak:Karşısındakinin sözünün altında kalmamak.
Laf ola padişahım:Abuk sabuk konuşmaları tanımlamak için kullanılan bir deyim.
Laf ebesi:Çok konuşan kimseler için kullanılır.
Lafla peynir gemisi yürümez:Çalışmadan sonuç almak, sözle işleri yürütmek, başarmak olanaksızdır.
Lakke yapmak:Başkasının hakkını çalmak.
Lala paşa eğlendirmek:Nazik kişileri eğlendirmeye çalışmak.
Lamı cimi yok:Bir konu üzerinde itiraz kabul etmediğini bildirmek için kullanılır.
Leb demeden leblebiyi anlamak:Anlayışlı,zeki olmak.
Leke sıçratmak:Bulandırmak
Leşini çıkarmak:Kıyasıya dövmek
Leyleği havada görmek:Çok dolaşanlara söylenir
Limoni tabiatlı:Mızmız
Lodosa tutulmuş gibi bocalamak:Ne yapacağını kestirememek
Lokman hekimin ye dediği:Güzel,tatlı şey
Lop yumurta:Kaynamış yumurta
Lügat paralamak:Anlamını bilmediği halde,bilgiç konuşmak
Lülüye gelmek:Aldanmak
Lüpe konmak:Değerli bir şeyi emek harcamadan ele geçirmek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:30 pm

M-N


Mal kendini gösterir:Bir kimsenin iyi ve kötü yönleri eninde sonunda anlaşılır; kişi davranışıyla kendisini belli eder.
Maça beyi gibi kurulmak:Saygısızca,kasılarak oturmak.
Madrabaz:Çıkarını hileli yollardan sağlayan kimse.
Mahalle çocuğu:Eğitimsiz çocuk.
Makaraya takmak:Alaya almak.
Marsık:Çok esmer kimse.
Mavi boncuk kimde ise ... :Herkesin gönlünü almasını bilen, kimseyi kırmadan, ümit verip kendini sevdiren, aslında kimi tuttukları belli olmayan, kurnaz ve dalkavuk kişiler için, "Herkese mavi boncuk dağıtıyor" denir.
Maymun gözünü açtı:Bir kimsenin ya da toplumun bilinçlenip uyanması, alışılagelmiş yöntemlerle artık kandırılamayacak duruma gelmesi, akıllanması.
Merak getirmek:Kara sevdaya tutulmak.
Mercimeği fırına vermek:Gizlice anlaşıp, sevişmeye başlamak, anlamında bir kelime.
Meryem Ana kandili gibi:Soluk (belirsiz) anlamında.
Meşe odunu:Kaba,anlayışsız adam.
Meteliğe kurşun atmak:Hiç parası olmamak.
Meydan vermek:Fırsat vermek.
Mısır’daki sağır sultan bile duydu:Duymayan kalmadı anlamında.
Mızrağı çuvala sığdıramamak:Gerçeğin asla saklanamayacağı anlamında kullanılır.
Mim koymak:Unutulmasın diye işaret koymak.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar:Suç işleyen birisi, bunun için kendince bir bahane uydurur.
Mis gibi burnunda tütmek:Çok özlemek.
Miskinler teknesi:Tembellerin toplandığı yer.
Mühür kimdeyse Süleyman odur:Bir işte yetki kimdeyse, söz sahibi de odur.
Mürai:Art düşünceli kimse.
Mürekkebi kurumamak:Daha pek yeni olmak.
Mürekkep yalamış:Okuyup,yazmış kimse.
Mürüvvetini görmek:İyi ve mutlu günlerini görmek.
Müslüman adam:1-Dindar kişi,2-Doğruluktan ayrılmayan kimse.
Nabzını yoklamak:Karşısındakinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmak.
Nalına mıhına vurmak:Ne yapacağını kestirememek.
Nalları dikmek:Ölmek. (Genellikle hayvanlar için kullanılır)
Namı nişanı kalmamak:Yok olmak,unutulmak.
Naneyi yemek:Yakışıksız bir iş sonucunda, cezalanmak. Uygunsuz iş yapanlara da söylenen bir sözdür.
Nanpareye muhtaç olmak:Pek yoksul olmak.
Nargile suyu:Tatsız içecek.
Nasip ise gelir Hint'ten, Yemen'den, nasip değilse ne gelir elden:Kısmetinde varsa hiç ümit etmediğin halde o, çıkar gelir. Nasibin değilse ne yaparsan yap, bir şey değişmez.
Nazı geçmek:İsteği geri çevrilmeyen kimse.
Ne ala memleket:Uygunsuz yapılan işleri kınamak için söylenir.
Neci oluyor:Ne karışıyor anlamında.
Nefsine yedirememek:Bir şeyi hazmedememek,kabul etmemek.
Ne Şam'ın şekeri ne Arab'ın yüzü:Yarar sağlanacak bile olsa, sevilmeyen insanlarla karşılaşmak istemez insanlar.
Ne şehittir ne gazi:Pisi pisine, önemsiz bir nedenle ölen, yaralanan ya da zarar görenler için söylenen bir deyim.
Nevri dönmek:Çok sinirlenip,bunun yüzünden belli olması.
Ne yüzle:Ne cesaretle anlamında.
Nispet vermek:Onu üzecek şekilde gösteriş yapmak.
Nobran:Kaba,sert,kırıcı(kimse).
Noktası noktasına:Tastamam.
Nuh gemisi:Her çeşit insanın toplandığı yer.
Nuh nebiden kalma:Çok eskiden kalma.
Nur topu gibi:Güzel,şişman,beyaz (çocuk).
Nur yüzlü:temiz yüzlü kimse.
Nutku tutulmak:Üzüntüden,korkudan konuşamamak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:30 pm

O-Ö


Ocağına incir dikmek:Evini barkını yıkmak, ocağını söndürmek.
O bir düşeş:O talih sonucu ele geçirilmiştir anlamında.
O gün bugün:O gündenberi.
O işe Rufailer karışır:Bir işin nasıl yapıldığını bilmeyenler bu deyimi kullanırlar.
O kadar kusur kadı kızında da bulunur:İnsan ararsa her şeye bir kusur bulabilir.
O kadar uzun boylu değil:Söz, gereksiz ayrıntılara girip uzatıldığı zaman söylenir.
Oh demek:Rahat etmek.
Okkanın altına girmek:Haksız yere ezilmek ya da suçlanmak.
Ok gibi ciğerine işledi:Yapılan bir hareketin çok üzmesi.
Ok yaydan çıktı:Vazgeçemeyeceği bir işi yapmak.
Okumam yazmam yok ama Kayseriliyim:Kayserililerin zeki, kurnaz ve işbirliklerini anlatan bir söz.
Oldu bittiye getirmek:Bir işi aceleyle, istenildiği gibi bile olmasa, yapıp bitirmek.
Olursa olur suyu, olmazsa hamur suyu:Bir şeyin kullanılması halinde yararlı olabileceği ama kullanılmadığı takdirde de bir şey olmayacağını anlatan bir deyim.
Olmuş armut gibi eline geçmek:Kolaylıkla,yorulmadan elde etmek.
Onun ipiyle kuyuya inilmez:Güven olmaz anlamında.
Oralı olmamak:Önemsememek.
O saat:O anda.
O tarakta bezi olmamak:İlişkisi olmamak.
Oynak:Hafif meşrep kadın.
Oyun etmek:Hile yapmak,aldatmak.
Oyunun sakalı bitmek:Bitmiş olayları anlatan bu deyim,genellikle Karagöz oyunlarının sonunda kullanılır.
Öbür dünyayı boylamak:Ölmek
Öfke topuğa çıkmak:Çok öfkelenmek.
Öksüz babası:Öksüz ve yoksulları koruyan adam.
Öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak:İstemeden,mecburen bakmak.
Öküz öldü ortaklık bozuldu:Aradki menfaat bağı koptuğu an, ilişkşler de sona erer.
Ölçüsünü bildirmek:Haddini bildirmek,cezasını vermek.
Ölme eşeğim ölme:Şayet şimdi dayanır pes etmezsen gelecekte mükafatını alacaksın.
Ölür müsün, öldürür müsün? :Karşımızdaki bize alternatif çıkış yolu bırakmadığında söylenen bir söz.
Ömür adam:Hoşsohbet adam.
Önünü almak:Durdurmak.
Öp babanın elini:Sürpriz bir durum karşısında yaşanan şaşkınlığı anlatmak için kullanılır.
Örümcek kafalı:eski kafalı,yeniliklere uyum gösteremeyen.
Ört ki ölek:Başka çare yok, istediklerimi alamıyorum, öleyim de kurtulayım.
Ötmek:Durmadan anlamlı,anlamsız konuşmak.
Öve öve göklere çıkarmak:Çok övmek.
Öyle başa böyle traş:Alakasız durumları belirtir.
Özrü kabahatinden büyük:Bir hatat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işlemek.
Özü sözü bir:Verdiği sözleri tutan dürüst kimse.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:31 pm

P-R



Papucu damam atılmak:Daha iyisi veya yenisi gelince, eskiyen ve modası geçen her şey bir kenara atılır, itilir.
Pabucuna kum dolmak:Engelle karşılaşmak.
Paçaları sıvamak:Hazırlanmak.
Paha biçmek:Değerini ölçmek.
Pancar kesilmek:Mahcup olup kızarmak.
Paparayı yemek:Paylanmak,azar işitmek.
Papaz uçurmak:İçki alemi yapmak, kafaları çekmek.
Paraya para dememek:Kazancı bol olmak.
Parayı veren düdüğü çalar:Para günümüzde çok önemlidir, isteklerimizin büyük kısmını onunla sağlarız.
Para peşin kırmızı meşin:Alışverişin peşin olduğunu anlatır.
Paşa döküntüsü:Kendi haline bakmadan, akrabalarının geçmişiyle övünenler için söylenen bir deyim.
Patentasının altına almak:Egemenliği altına almak.
Pestil gibi olmak:Çok yorgun ve halsiz olmak.
Peşkeş çekmek:Bir iş yaptırmak için,kendine ait veya başkasına ait bir şeyi hediye etmek.
Pılı pırtı:Eski püskü,değersiz eşya.
Piç etmek:Bozmak,işe yaramaz hale getirmek.
Pişmiş aşa soğuk su katmak:Yapılmakta olan bir işi bozmak.
Piyasaya düşmek:1-Çok bulunur olmak,2-Orta malı olmak.
Postal:Düşkün kadın.
Postu deldirmek:Bir kavgada ya da savaşta kurşunla ölmek.
Pot kırmak:İstemeyerek karşısındakini kızıdracak, üzecek bir davranışya bulunmak.
Pösteki saydırmak, kök sökmek:Bir kimseyi çok zor işlere sokmak.
Pusulayı şaşırmak:Doğru yoldan, doğruluktan ayrılmak.
Put kesilmek:Sessiz ve hareketsiz kalakalmak.
Püf noktası:Bir işin en ince ve önemli yeri.
Püsküllü bela:Kişinin başını derde sokan kişi veya durum.
Rabbime emanet:Herhangi bir şeyin,kimsenin korumasını Allah'a bırakmak.
Rafta kurabiye var ama size göre değil:İşinize yaramaz anlamında.
Rahat yüzüne hasret kaldı:Huzursuz olmak,rahat edememek.
Rahmet okumak:Gelenin gideni aratması, ondan daha kötü birisi olması.
Ramazan keyfi:Oruç tutanlardaki sinirlilik hali.
Rengi atmak:Çok heyecanlanıp solmak,sararmak.
Rengi olmamak:Silik olmak.
Renk senfonisi:Birbiriyle uyuşan renkler bütünü.
Rest çekmek:Kesinlikle kabul etmemek.
Rızkını taştan çıkarmak:En zor şartlarda bile geçimini sağlamak.
Rufailer karışır:İşin karmaşıklığını anlatır.
Ruhu bile duymaz:Yapılan bir işten hiç haberi olmaz anlamında.
Ruhuna hitap etmek:Herhangi bir şeyden çok etkilenmek.
Rüya gibi:Gelip geçici şeyleri anlatmak için kullanılır.
Rüyasında görse hayra yormaz:Olacağına ihtimal vermemek.
Rüzgar ekip fırtına biçmek:Yapılan kötülüğe karşı daha büyük kötülüğe uğramak.
Rüzgar gelecek delikleri tıkamak:Her türlü tedbiri almak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:31 pm

S-Ş


Saat gibi:Düzgün çalışan.
Saat on bir buçuğu çalmak:Yaşı çok ilerlemek.
Sacayak olmak:Üç kişi bir araya gelip çok samimi olmak.
Saçı önüne dökülmek:Durumun ne olduğunu görmek.
Saçı uzun,aklı kısa:Düşüncesiz,aptal.
Sağlam ayakkabı değil:Güven duyulacak kimse değil, doğruluğu konusunda şüphe duyulur.
Sakala soğan doğramak:1-Aldatmak 2-Hakaret etmek.
Sakalım yok ki sözüm tutulsun:Tecrübeli ve yaşlı kişilerin görüşlerinin çok önemli olduğu.
Saman gibi:Tatsız,tutsuz.
Saman altından su yürütmek:Kimseye sezdirmeden hileli işler yapmak.
Sapı silik:Serseri.
Sarı Yahudi:Paraya düşkün kişi.
Sar çizmeli Mehmet Ağa:Kim ve ne olduğu tam bilinmeyen kimse.
Sazına bülbül koymak:Çok güzel çalmak.
Sefalar getirdiniz:Eskiden çok kullanılan,hoş geldiniz sözü.
Sel önünden kütük kapmak:Zor bir iş başarmak.
Sen de haklısın:Birbirine kızarak tartışanların gönüllerini alıp yatıştırmak için söylenir.
Sende mi Brütüs?: Çok güvendiğimiz birisinin bize karşı olması.
Sen sağ ben selamet:Yapacak bir şey kalmamak.
Sepetlemek:İstenmeyen birisini, hoş olmayacak şekilde yanından uazaklaştırmak.
Sermayeyi kediye yüklemek:Zarar ya da iflas etmek.
Sıtma görmemiş ses:Gür ve kalın sesli.
Sidik yarışı:Gerekli gereksiz rekabete girmek.
Söyleye söyleye dilimde tüy bitti:Çok öğüt verdiği halde sözü dinlenilmeyen insanların içinde bulunduğu durumu anlatır.
Son gülen iyi güler:Bir iş sonuçlanmadan sevinenler, iş sonuçlandıktan sonra gülemeyebilirler.
Sonu fiyasko çıkmak:Umutlu olunan bir işin sonunun başarısız olması.
Sütüne havale etmek:Karakterine,insanlık duygusuna bırakmak.
Suratı sirke satmak:Hiç gülmemek, her zaman somurtmak, surat asmak.
Suya düştü:Bir işin hehangi bir nedenle yarım kalması.
Suya götürüp susuz getirmek:Karşısındakinden daha akıllı ve daha kurnaz olmak.
Şafak atmak:Korkmak,şaşırmak.
Şah iken şahbaz olmak:Çok iyi değilken daha da kötü olmak.
Şahbaz:Becerikli ve çevik.
Şamar oğlanı:Herkesin gelip çattığı ve her fırsatta hıncını, öfkesini aldığı kişi.
Şapa oturmak:Çaresiz kalmak.
Şaşkın bakkal:hesabını şaşıran kimse.
Şerbetli:kötü işler yapmayı huy edinmiş kimse.
Şeşi beş görmek:İyi görmemek,yanılmak.
Şeytan çekici:Sevimli ve akıllı çocuk.
Şeytan diyor ki:İçinden zararlı bir şeyler yap diyen ses.
Şifayı kapmak:Hastalanmak.
Şimşek gibi:Büyük bir hızla.
Şirazeden çıkmak:Yapılan işin amacından ayrılıp başka bir yön alması, düzeni bozulmak.
Şirret karı:Geçimsiz,huysuz,yaygaracı kadın.
Şom ağızlı:Kötümser,olayları devamlı kötüye yoran kimse.
Şöhreti afakı tutmak:Herkes tarafından bilinir hale gelmek.
Şöyle bir bakmak:1-Üstünkörü,2-İnceler gibi manalı bakmak.
Şuna değmiş buna değmemiş:Kolay kolaya beğenmemek, kusur aramak.
Şunu bunu bilmem:Mazeret kabul etmem,özür dinlemem.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:32 pm

T-U


Tabanları kaldırmak:Koşarak uzaklaşmak.
Tabanları yağlamak:Uzun yola çıkmak üzere , tüm gücünü toplayarak hazırlanmak.
Taban çekmek:Gitmek.
Tabanvayla gitmek:Yürümek.
Tadını kaçırmak:Zevkini bozmak.
Takıp takıştırmak:Çok süslenmek.
Talihi yar olmak:Şansı yardım etmek.
Tantuna gitmek:1-Öldürülmek,2-Belaya uğramak.
Tasamın on beşi:Umrumda değil anlamında
Taş yağar,kıyamet kopar:Felaketli,korkunç zaman.
Taş yürekli:Acıması olmayan kimse.
Taş yerinde ağırdır:Kişinin değeri ve kıymeti, tanındığı çevrede geçerlidir.
Tavşan boku:Ne faydası,ne de zararı olan kimse.
Tavuk pazarı şairleri:Şairliğe özenen, ancak bunu beceremeyen, yazdığı şiirlerin edebi değeri olmayan şair bozuntularına verilen bir isim.
Tebeşire peynir bakışlı:İyi göremeyen,şaşı.
Temize havale etmek:Sürüncemedeki bir işi bitirmek, birini yok etmek, öldürmek ya da yiyeceğini bitirmek, silip süpürmek.
Tencere yuvarlanmış,kapağını bulmuş:Birbirine uygun,eşit şeyleri anlatmak için kullanılır.
Tepeden inme:Yüksek bir mevkiden gelen buyruk;ansızın, umulmadık gelen şanssızlık.
Tigı teber, şahı merdan:Silah kuşanmış, heybetli görünümlü yiğit..
Toprağı bol olsun:Ölenin ardından söylenen bir deyim. Rahat uyusun, anlamında.
Tosunum:Gürbüz kimseler için kullanılır.
Tozdan dumandan ferman okunmamak:Ortalık, sözle anlatılamayacak kadar karışık.
Tut kelin perçeminden:Boşuna uğraşma,onda yok anlamında…
Tuttuğun altın olsun:Varlığa kavuş, zengin ve mutlu ol. İşlerin yolunda gitsin.
Tuzsuz pelte gibi titremek:Hiç bir iş yapmadan, anlamsız anlamsız durmak.
Tuz gölünün yokuşunu gördü:Baba malının değerini bilmeyen, hazıra konup, har vurup harman savuran mirasyediler için kullanılan bir deyim.
Tüy dikmek:Kötü bir durumu daha çok kötüleştirecek harekette bulunmak.
Ucu dokunmak:Herhangi bir işten zarar görmek.
Uç vermek:Görünmek,yetişmek,belirmek
Ufağını tefeğini toplamak:Kendine ait ne varsa toplamak.
Ufuk açılmak:Yeni imkanlar belirmek.
Ulan:Nefret,öfke ifade eden bir hitap şekli.
Ulu orta konuşmak:Düşünmeden söylemek,rastgele söylemek.
Ununu elemiş eleğini duvara asmış:Yapacağını yapmış.
Utandınsa yüzüne kalbur tut:Utanmanın gereksizliğini anlatır.
Uyku ölümün kardeşidir:Uyuyan kimsenin dünya ile ilgisi kesilir. Olup bitenden haberi olmaz.
Uzağı görmek:Bir işin sonucunu,nasıl gelişeceğini önceden tahmin edebilmek.Tedbirli hareket etmek.
Uzun boylu:Ayrıntıları hesap ederek,etraflıca düşünmek.
Uzun uzadıya:Çok ayrıntılı olarak.
Uzun yaşın ahiri ölüm:Ne kadar uzun yaşanırsa yaşansın,bütün canlılar bir gün mutlak öleceklerdir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:33 pm

Ü-V


Ücüğünden cücüğüne:Bütün yönleriyle.
Üç aşağı,beş yukarı:Belirlenmiş bir sayıdan biraz fazla veya biraz az olarak.
Üçe beşe bakmamak:Çok fazla pazarlık etmeden alışveriş yapmak.
Ümidi boşa çıkmamak:Beklediğini,umduğunu bulmak.
Ümidim şu dağın arkasında kaldı:Ümit edecek fazla bir şey kalmadı, ümidim azaldı.
Üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine:Çok kalabalık yer.
Üsküdar'da sabah oldu:Bir işe geç kalmak, bir sözü geç kavramak.
Üst perdeden başlamak:Ağzını bozmak.
Üstünde durmak:Israr etmek.
Üstüne almak:Ödev olarak kabul etmek,bilmek.
Üstüne basmak:Konuya değinmek.
Üstüne varmak:Öfkelendirecek söz veya harekette ısrar etmek.
Üstüne vurmak:Eklemek.
Üstünüze iyilik sağlık:Hastalıkla ilgili konuşurken söylenir.
Üvey evlat muamelesi görmek:Ayrı ve hor görülmek.
Üzerine tuz biber ekmek:Bir kimsenin acısını fazlalaştıracak, derdini derinleştirecek davranışlarda bulunmak.
Üzerinize afiyet:Ben hastayım.Sizi etkilememesini dilerim.
Üzüm üzüm üzülmek:Çok üzülmek.
Üzüm yemek değil,bekçi dövmek:Önemli işler dururken vakit öldüren kişiler için kullanılır.
Üzümünü ye bağını sorma:Önemli olan yardımın veya yararın gelmesi, ondan faydalan, nereden geldiğini bilmene gerek yok.
Vadesi gelmek:Ömrünün sonuna gelmek.
Vakit geçirmek:Gereksiz işlerle uğraşmak.
Vakit nakittir:Zaman en değerli varlığımızdır.
Vara yoğa karışmak:Her şeye karışmak.
Vardığın yer körse,sen de gözünü kapa:İnsanlar,çevresindekiler ile iyi ilişkiler kurmak isterlerse onlara uymak zorundadırlar.
Var kuvveti pazuya vermek:Kolunun kuvvetine güvenmek.
Vebali boynuna:Günahı ona ait anlamında.
Vehbi'nin kerrakesi:İşin içyüzü anlaşıldı.
Verecek olunca hallak, gagasında getirir laklak:Allah vermek istediğinde, çok çeşitli yollardan bunu kullarına ulaştırır.
Veledizina:Babası belli olmayan.
Vermeyince Mabut, neylesin Mahmut? :Allah istemediği sürece kul ne yaparsa yapsın nafiledir.
Verilmiş sadakası olmak:Bir belayı,kazayı zarar görmeden atlatmak.
Vık dedirtmemek:Ses bile çıkarttırmamak.
Vız gelip tırıs gitmek:Hiç aldırmamak.
Vız gelmek:Önemsiz görünmek.Aldırış etmemek.
Vidin kalesi gibi metin olmak:Dayanıklı ve sabırlı olmak.
Voli vurmak:Vurgun vurmak.
Voyvoda kesilmek:Zalim olmak.
Vur fakat dinle:Acele karar vermeden önce, işin aslını araştır, dinle, sonra karar ver.
Vur abalıya:Sessiz ve sakin kimselere yapılan zulüm ve haksızlığı belirtmek için kullanılır.
Vur patlasın çal oynasın:Büyük eğlenceler için söylenir.
Vurucu güç:Çok etkili silahlarla donatıldığı için savaş gücü yüksek askeri birlik.
Vuslat kıyamete kalmak:Kavuşma ümidi olmamak.
Vücuda getirmek:Var etmek.
Vücudunu ortadan kaldırmak:Öldürmek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
sungirl
site görevlisi
sungirl


Mesaj Sayısı : 109
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 1:33 pm

Y-Z


Ya dayak yememiş, ya da sayı saymasını bilmiyor: Yapılan bir işin zorluğunu bilmeyenler için söylenir.
Yabana atmak:Dikkate almamak.
Yabana söylemek:Saçma ve yersiz konuşmak.
Ya bu deveyi gütmeli,ya bu diyardan gitmeli:Mecburi durumlarda bir işin mutlaka yapılması gerektiğini belirtmek için
söylenir.
Ya devlet başa,ya kuzgun leşe:Büyük bir zafer için her tehlikenin, hatta ölümün bile göze alındığını belirtir.
Yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz:Kimseye faydası ve yardımı yoktur anlamında.
Ya herro,ya merro:Seçim yapılması gereken durumlarda söylenir.
Yahudi pazarlığı:Kıyasıya yapılan pazarlık.
Yakadan geçirmek:Evlat edinmek.
Yaka paça:Hırpalayarak.
Yalancı pehlivan:Sözde kahraman.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar:Yalan ve hile, ne kadar gizlenirse gizlensin, bir gün mutlaka ortaya çıkar.
Yalova kaymakamı:Değersiz olduğu halde çalım satan kişilere söylenir.
Yananı Allah görür:Herkesin derdi kendine göre büyüktür, bir kendi bir de Allah bilir.
Yangın var diye bağırmak:Bir şeyden çok bıkmak,bezmek.
Yanlış hesap Bağdat'tan döner:Hesap hataya gelmez. Yapılan yanlışlıklar bir gün mutlaka anlaşılır.
Yaptığını bilmemek:Aklı başında olmamak.
Yara beni öldürmez, bu laf beni öldürür:Bazen söz yarası, bıçak yarasından daha acıtır.
Yaş tahtaya basmak:Güvenilmemesi gereken birine güvenerek sonunda yanıldığını anlamak.
Yazıklar oldu bize, kazıklar değmesin size:Yalanı ortaya çıkınca, bana inananların da zarar göreceğini anlatan bir deyim.
Ye kürküm ye:Birisinin kişiliğine değil, giyimine kuşamına saygı göstermek, değer vermek.
Yediği naneyi kokutmak:Uygunsuzluğunu ortaya koymak.
Yel kayadan ne alır:İmkansız bir durumu belirtmek için kullanılır.
Yerinde yeller esmek:Aradığımız bir nesneyi koyduğumuz yerde bulamamak.
Yerin kulağı vardır:Gizli kalması istenen bir şey, bir defa söylenince hemen yayılır.
Yıldırım gibi:Büyük bir hızla.
Yıldızı parlamak:Şans yüzüne gülmek.
Yiyip bitirmek:1-Onmaz hale getirmek,2-Devamlı eziyet etmek.
Yobaz:Kaba,sofu.
Yok devenin başı:Daha neler! Çok abartıyorsun.
Yolu düşmek:Bir rastlantı sonucu gelmek.
Yolunda bulunmak:Bir işe başlamak, işi kafaya koymak, o işi başarmanın yarısı demektir.
Yorgan gitti kavga bitti:Anlaşmazlığın nedeni ortadan kalkınca, tartışma ve çekişmede biter.
Yosma:Güzel ve süslü kadın.
Yörük sırtında kurban kesmek:Başkasının olanaklarıyla hayır işlemeye kalkmak.
Yuf ervahına:Lanet olsun anlamındaki bir karşı çıkma sözü.
Yüreği geniş olmak:Gamsız olmak,her şeyi kaldırabilmek.
Yürekte var,elde yok:Yetenekli olup,imkansızlıklar yüzünden bunu geliştiremeyen insanlar için söylenir.
Yüz yüze gelmek:Karşılaşmak.
Yüz karası:Utanç veren yanlış davranışlar.
Zahmet çekmek:Eziyet ve yorgunluğa düşmek.
Zahmet etmek:Yorulmak.
Zartalos:Yellenmek.
Zaruri ya Musa:Bir işin gönülsüzde olsa mecburi yapılmasını ifade eder.
Zebunu olmak:Birine çok düşkün olmak.
Zehir etmek:Tadını kaçırmak.
Zehir zemberek:Çok acı.
Zembereği boşanmak:Uzun uzun gülmek.
Zerre kadar:Yok denecek kadar.
Zevahiri kurtarmak:Bir işi yarım yamalak yapıp eleştiri almamak.
Zeval bulmak:Yok olmak.
Zevkten dört köşe olmak:Çok zevk duymak, çok keyiflenmek.
Zıvanadan çıkmak:Çok öfkelenmek.
Ziftlenmek:Yemek yemek.
Zihne dank etmek:Uzun zamandır anlaşılamayan bir şeyi,herhangi bir olayın araya girmesiyle birdenbire anlamak.
Zil gibi:Parasız ve aç.
Zilleri takıp oynamak:Çok sevinmek.
Zilsiz oynamak:Çok sevinmek
Zokayı yutmak:Aldatılmak.
Zurnacının karşısında limon yemek:Uygunsuz bir davranışta bulunarak,çalışamaz hale getirmek.
Zurnayı biz çaldık,parsayı o topladı:Haksızlık edip hazıra konanlar için söylenir.
Züğürt tesellisi:Boş,yersiz avutma.
Zülfü yare dokunmak:Saygın kişileri gücendirecek söz söylemek, kırıcı davranışla incitmek.
Zümrüt gibi:Yemyeşil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://animelands.forumup.com/
moon_sln
Admin
moon_sln


Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 28
Kayıt tarihi : 11/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimePerş. Eyl. 14, 2006 2:02 pm

saol walla Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
umi
2.sınıf öğrencisi
umi


Mesaj Sayısı : 45
Yaş : 31
ülke : türkiye
Kayıt tarihi : 12/09/06

Deyimler Sözlüğü Empty
MesajKonu: Geri: Deyimler Sözlüğü   Deyimler Sözlüğü Icon_minitimeCuma Eyl. 15, 2006 3:57 pm

gerçekten çok teşekkürler sungirl Very Happy Very Happy Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Deyimler Sözlüğü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
bizim sınıf :: ders çalışalım :: sözlük-
Buraya geçin: